Prof. Dr. Oğuz POLAT Amerika
Birleşik Devletleri’nde bilirkişilik uygulamaları bize göre büyük farklılıklar
göstermektedir. En göze çarpan farklılık,
bilirkişi seçiminin prensipte taraflara bırakılmış olmasıdır.
Ceza
ve hukuk muhakemelerinde, tarafların kendi bilirkişilerini seçerek
görevlendirmeleri ve dava konusu hakkında bu şekilde görüş belirtmeye taraf
bilirkişiliği denmektedir.
Amerika
Birleşik Devletleri’nde, bizdeki uygulamadan farklı olarak bilirkişilerin duruşmalarda
sözlü ifade vermeleri uzun yıllardan beri uygulanan bir boyuttur. Türkiye’de
ise bu durum Ceza Muhakemeleri Kanununun yeni uygulamasında karşımıza çıkmıştır.
5271 sayılı yasadaki ön plana çıkan en önemli farklılıklardan biri “sözlü ifade”dir.
Tüm
davalarda, bilirkişinin şahsen mahkemeye gelmek ve heyet huzurunda sözlü ifade
vermek zorunda olacağına dikkat edilmelidir.
Resmi
koşullarda, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki
kural, görüşü kanıt olarak sunulan tüm bilirkişiler keşfe (araştırmaya) konu
olurlar. Bu, karşı taraf bilirkişisinin kimliğini bilme ve bu bilirkişi
tarafından hazırlanan rapora erişme hakkı olduğu anlamına gelir.
Bilirkişi
raporu kapsamının da mutlaka bilirkişinin belirteceği bütün görüşleri
dayanaklarıyla ve temelleriyle içermesi gereklidir.
Tüm
veri ile delillerin kullanılmasının yanı sıra bilirkişinin konuyla ilgili
yayınları ve çalışmaları da raporda yer almalıdır. Burada son on yıllık yayınlarının
yer almasının yeterli olduğu belirtilmektedir. Ayrıca, son 4 yılda yer aldığı
davaların listesinin de bulunması gerektiği ayrıca belirtilmektedir.
İfade
alma işleminin genellikle avukat ofisinde yapıldığı gözlenmektedir. İfade alma
işlemi mahkemede değildir. Avukat,
tanığa ya da yeminli şahide, dava ile ilgili konular hakkında sorular sorarak işlemi gerçekleştirir. Bilirkişi
yemin ederek tüm uygun sorulara cevap vermelidir. Soru sorma hakkı yoktur yapacağı iş sadece sorulara
cevap vermektir.
Tüm
ifade kelimesi kelimesine görüşme boyunca orada olan zabıt katibi tarafından
kaydedilir. Daha sonra bir nüshası hazırlanır. İfade sırasında eğer gerekirse,
bilirkişi kendi avukatını da bulundurabilir ve davanın diğer tarafları da orada
olabilir. Çok özel davalar dışında hakimler ifade alma sırasında hazır
bulunmazlar.
0 yorum:
Yorum Gönder